Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’de 10 yılda üniversite sayısının ikiye katlandığını belirterek, “Bugün 168 üniversite var. 10 yıl içinde üniversite sayısını ikiye katlayan bir Türkiye var. 2002’de MEB ayırdığımız bütçe 7 katrilyondu. 2012’nini bütçesi 39 katrilyondur. MEB ayrılan pay hükümetin bütçelerinde kendini gösterdi. 5 misli artış sağlandı. Eğitime önem vermek zorundayız” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bursa Teknik Üniversitesi’nin 2012-2013 akademik yılı ve Yıldırım Kampüsü'nün açılışına katıldı. Tören, BTÜ’nün 152 Evler Mahallesi’ndeki kampüsünde yapıldı. Arınç, "2012 yılında 7 üniversite kuruldu. Bunlar içinde teknik üniversiteler vardı. 2 bölümle hizmete başlandı. Bu yıl 4 bölüme çıktı. Öğrenci sayımız arttı. Bu artış önümüzdeki yıllarda da devam edecek. 2002 yılının sonunda 90 civarında üniversite vardı. Bugün 168 üniversite var. Bunların 103’ü devlet, 65’i vakıftır. 10 yıl içinde üniversite sayısını ikiye katlayan bir Türkiye var. 2002’de MEB ayırdığımız bütçe 7 katrilyondu. 2012’nini bütçesi 39 katrilyondur. MEB'e ayrılan pay hükümetin bütçelerinde kendini gösterdi. 5 misli artış sağlandı” dedi.
1995’de parlamentoya girdiğini ve her sene eğitime ayrılan bütçeyi bildiğini ifade eden Arınç, “Birinci sırada en çok ödenek ayrılan milli savunma bütçesi akla geliyordu. Güçlü bir orduya ihtiyaç vardı. Bunun için yüksek miktarda para ayrılırdı. Son 6 yıldır MEB’e ayrılan bütçe birinci sıraya geçti. Biz eğitime önem veriyoruz, önem vermeliyiz. Meclis başkanıyken Ağrı’ya ziyarete gittim. O zaman bilim kurulu toplantısını İshak Paşa Sarayı'nda yapmayı kararlaştırdık ama çok garip bir şey oldu. Ağrı’ya üniversite istiyoruz, diye yazıyorlardı. Slogan atıyorlardı. Şöyle profile baktım. Bu üniversite isteyenler halktı. Fakirdi, yoksuldu, işçiydi ama yek bir ağızdan, 'Üniversite istiyoruz' diye bağırıyorlardı. Üniversite istiyorlardı. O zaman meclis başkanı olmama rağmen, 'Biz Ağrı’ya üniversite yapabilir miyiz?' diye tereddüt ettik. O zamanlarda anket yapsaydık 'yapılamaz' denirdi. 81 ilimizin her birine devlet üniversite açtık” dedi.
“GENÇ NÜFUSUN KIYMETİNİ BİLELİM”
Türkiye’nin her yerine üniversite götürmeye çalıştıklarını söyleyen Arınç, “Eğitim olacaksa bu da olmazsa olmazlarından bir tanesi. 75 milyon nüfusun yarısından fazlası 30 yaşın altında. Bu nüfusun 17 milyonu ilk, orta ve lise mezunu. 3 milyon 600 bin üniversite öğrencimiz var. Biz nüfusu genç olan bir ülkeyiz. Avrupa yaşlanan bir ülke. Peki nüfusu genç olan bir ülke ne avantaja sahiptir? Bir ülkenin gelişmesi, kalkınması büyümesi ve güçlenmesi için bilgi şarttır. Dünyanın her yerinde bilgiye ulaşmak mümkün. Herkesin her an ulaşabileceği bir nesne. İkincisi ise genç nüfusun yüksek olması büyük bir avantaj. Bu genç nüfusa nitelikli eğitim verilirse geleceği garanti altına alırız. Üniversitelere katkı sağlamaya mecburuz” dedi.
“BİR NUMARA OLMALIYIZ”
Üniversite sayısı yükseldikte üniversite yeri bulmanın da zorlaştığını söyleyen Arınç, şöyle devam etti:
“Önce üniversiteleri bölmekten söz ediliyordu, sonra vazgeçildi. Yenisi kuruldu. Üniversitedeki öğrenci sayımız çok güzel. Bütün amacımız bu öğrencilerimize çağın en teknolojik imkanlarını tanıtmak. Onları bir numara yapmalıyız. Bu üniversitelerimizin imkanlarını karşılamak mecburiyetindeyiz. Üniversite için arazi oranı kısaldı. Bursa’da 3 milyon nüfusu var. 2 milyonu şehir merkezinde. Bir taraftan sanayi, ulaşım, enerjiye bütün bu alanlardan boş yer bulmak ve üniversiteye tahsis etmek çok zor. Artık kampüsler şehir merkezinde değil. Eskiden şehir merkezleri küçüktü, istediğiniz zaman kurabilirdiniz. Şehir merkezinde, ‘İlla ben kampüs isterim’ demek uygun değil. Bulunduğu yerde cazibe alanı oluştururlar. Üniversite nereye kurulursa oradaki kampüs alanı başka hizmetlerin de kurulmasını sağlar” dedi.
Üniversitede yapılan öğrenci protestolarını değerlendiren Arınç, “Her türlü protesto gösterisi yapılıyor. Bunları da insani bir şekilde yapmak gerek. Bazen susarak yaparsınız ama bunu sürdürmek ve taşkınlığa dönüştürmek, orada toplantı yapılmasını engellemek, insanları darp etmek protesto özgürlüğü değil. Türkiye’de örnek bir eğitim ve öğretim yılını açıyoruz. 3/5 kişinin protesto yaptığını gördüm. Uludağ Üniversitesi'nde öğrenci sayısı 40 bin. Bağırıp çağıran ise 4 kişi. 10 binde birinin protesto yapmasından daha tabii ne olabilir? Bu bin kişi de olabilirdi. Ama bunu fiili bir darbeye dönüştürmek, insanların üzerine gelmek, cisim atmak, toplantıyı sabote etmek özgürlük değil. Pankart açarsınız, daha sonra çekip gidersiniz. AB standartlarında 3 dakikaya müsaade etmişler. Bu ölçülere dikkat edersek mesele yok. Biraz da dikkat edildiğini görüyorum. Üniversiteler özgürlük alanlarıdır” dedi.
“KESTEL EN İSABETLİ KARAR”
BTÜ için Kestel’deki yerin en uygun yer olduğunu ifade eden Arınç, “Kestel en isabetli yerdir. Bugün BTÜ’nün kampüs yapacağı alan Kestel’deki bu alandır. Hayırlı olsun. Bursa’da bir şeylerle meşgul olan çevreler var. Bunun altına alt yazı yazmakla geçinen çevre var. Bursa gibi dinamik bir şehirde, küçük de olsa dedikoduların bulunmasını hayretle karşılıyorum. Dedikodu ile bizim işimiz yok. Bizim işimiz yapmak. Başkaları dedikoduyu maharet sayabilir. En akılcı yöntem Kestel’dir. 700 dönümlük bir alan. 200 dönümlük şahsi mülkiyetle Bursa iliye bütünleşen Kestel’de en güzel kampüsü inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Arınç, Kestel’in Bursa ile bütünleştiğini dile getirdi. Kestel Belediye Başkanı Yener Acar’ı tebrik eden Arınç, “Yaptığınız işi biliyoruz. Kimse mırın kırın etmesin. Bundan daha güzel yapacak varsa hodri meydan” dedi.
“HARÇLARIN KALDIRILMASI DEVRİMDİR”
Arınç, üniversite yurtlarının 5 yıldızlı oteller gibi olduğunu ifade ederek, "Bugün harçlar kaldırıldı. İkinci öğretim hariç. Yanlış hatırlamıyorsam, 3,5 milyon öğrenci harçların kaldırılmasından istifade etti. Bunun mali karşılığı 1,3 katrilyon. Buradan bizim hazinemize para gelmiyordu. Şimdi üniversitelere harç yatırılmayınca bu üniversitelere biz para vereceğiz. 3,5 milyon öğrencinin istifade ettiği bir konuyu Türkiye’de devrim olarak görmeliyiz. Hayırlı uğurlu olsun. Bizim hedefimiz daha büyük. Hedef 2071. Gençlerimiz siz kavuşursunuz, bizim ömrümüz yetmez. O hedefe doğru ilerleyeceğiz” dedi.
Vali Şahabettin Harput, BTÜ’nün Bursa için çok önemli olduğunu ifade ederek, 2 yıl içinde şehirdeki üniversite sayısının 5’e çıkması için çaba sarf ettiklerini vurguladı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa’ya kazandırılan her eğitim kurumunun şehir için bir değer olduğunu kaydetti. Altepe, “Bursa bir sanayi şehri. Bursa, artık üniversite şehri olma yolunda ilerliyor. BTÜ bizim özlemimiz olan eksikliklerden birisiydi. BTÜ’nün hizmete açılması da bu hedefte doğru adımlar attığımızı gösteriyor” diye konuştu.
Üniversite Rektörü Ali Sürmen üniversitenin kurulma sürecini anlatırken, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin de üniversitenin Bursa’nın gelişimine destek olmasını istediklerini söyledi. Arınç ardından Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin Fethiye Mahallesi’ndeki Faik Çelik Yerleşkesi’nde inşa edilecek eğitim-öğretim binasının temel atma törenine geçti.