Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) tarafından geliştirilen, depremlerde zemin sıvılaşması etkisini önleyen ‘Patentli Bor Katkılı Enjeksiyon Malzemesi’nin saha uygulamasına geçiliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan protokolle laboratuvar testleri başarıyla tamamlanan malzemenin uygulaması, Kurşunlu sahilinden başlayacak.
Türkiye ve Bursa’nın depreme karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla harekete geçen Bursa Teknik Üniversitesi yeni bir iş birliğine daha imza attı. BTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı tarafından geliştirilen bor katkılı enjeksiyon malzemesinin uygulanması amacıyla BTÜ ile Bursa Büyükşehir Belediyesi arasında protokol imzalandı. Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nda yapılan imza törenine; Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ile akademisyenler katıldı. Protokol kapsamında Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı’nın geliştirdiği bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi Gemlik’in Kurşunlu sahilinde uygulanacak.
Gurur Kaynağımız Oldu
Protokol imza töreninde konuşan Rektör Çağlar, “Bu proje, depremde zeminin sıvılaşmasına ciddi bir çözüm bulmuş olacak. BTÜ’nün bu buluşu sayesinde zeminler depreme daha dirençli hale getirilecek. İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Eyübhan Avcı’nın geliştirdiği bu malzeme, hem yerli hem ekonomik hem de yapıların bulunduğu zeminlere dahi uygulanmasıyla oldukça avantajlı. Bu projenin Bursa’da başlamış olması çok değerli ve Türkiye’de de yaygınlaşmasını ümit ediyoruz. Proje kapsamında değerli hocamız bu malzemenin uluslararası patentini almaya hak kazandı. Hem şehrimiz hem de üniversitemiz için gurur kaynağı oldu. Bu protokolün Bursa için hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
BTÜ ve Bursa İçin Bir İlk
BTÜ ile 2022 yılından bu yana zemin sıvılaşma potansiyeli olan alanların belirlenmesi adına çalışma yürüttüklerini hatırlatan Başkan Aktaş, geliştirilen bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesinin laboratuvar testlerinin tamamlandığını söyledi. Aktaş, “Sıvılaşmaya karşı ekonomik ve yerli bir çözüm olarak Doç. Dr. Eyübhan Avcı tarafından zemin sıvılaşmasının etkisinin önlenmesi için bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi geliştirildi. Saha uygulaması için Gemlik ilçemizin Kurşunlu Sahil bölgesi seçildi. Arazi testlerinden sonra uygulamaya ilk olarak ilimizden başlanması hedefleniyor. Şehrimiz ve üniversitemiz için bir ilk” diye konuştu.
Hedef Zemini Depreme Hazırlamak
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı da Japonya’da uygulanan kimyasal enjeksiyon yöntemini örnek alarak bu ürünü geliştirdiklerini kaydetti. Avcı, “6 Şubat depreminde 11 ilimiz ciddi bir şekilde etkilendi. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi zeminlerinin sıvılaşabilir zemin ve yumuşak zemin olan alanların bulunmasıydı. Uzun yıllardır bu konuda çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmalar sonucunda sıvılaşabilir zeminleri önlemeye yönelik yöntem geliştirdik. Bu yöntem Japonya’da yaygın olarak kullanılıyor. Japonya'da uygulanan kimyasal enjeksiyon yöntemini kendimiz yeni malzemeler geliştirerek ve bor katkısı kullanarak geliştirdik. Burada hedefimiz, zeminleri daha dirençli hale getirip şehirlerimizi depreme hazırlamak” diye konuştu.
Mevcut Yapı Zeminine de Uygulanacak
Malzemenin laboratuvar testlerinin tamamlandığını, şimdi saha testlerine başlanacağını belirten Avcı, “Daha sonra da sonra hızlı bir şekilde uygulamaya başlayacağız. Bu yöntemle birinci amacımız zemindeki sıvılaşmayı önleyerek şehirlerimizi daha dirençli hale getirmek, can ve mal kayıplarını azaltmak. Malzeme sıvı davranışı gösteriyor, zemin içindeki boşluklara yerleştikten belli bir süre sonra katılaşıyor. Katılaştıktan sonra zemini katı kütle haline getiriyor, sanki kayaymış gibi davranış gösteriyor. Bu da zemindeki sıvılaşmayı önleyerek zeminin mukavemetini arttırıyor hem de sıvılaşmaya karşı daha dirençli hale getirmiş oluyoruz. Ayrıca zemini, taşıma gücü ve oturma açından da güçlendirmiş oluyoruz. Bu malzemenin en büyük avantajlarından biri ekonomik ve çevre dostu olması. Ayrıca temelden açacağımız küçük deliklerle çok rahat bir şekilde mevcut yapılara da bunu uygulayabileceğiz” dedi