Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerinin gelişimleri ve sektöre adapte olmaları için hayata geçirilen BTÜ Konuşmaları devam ediyor. Programın 6’ncı bölüm konuğu olan Karadeniz İş Birliği Teşkilatı İş Konseyi BSEC BC Genel Sekreteri Kemal Kaptaner, ‘Algı Yönetimi ve Soft Power’ konusunun detaylarını aktardı.
Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da her çarşamba saat 14.00’de gerçekleştirilen BTÜ Konuşmaları’nın konuğu Kemal Kaptaner, kendisinin aslen Bursalı olduğunu ancak o dönemler şehirde bir teknik üniversite olmadığı için İstanbul Teknik Üniversitesinde öğrenim gördüğünü söyledi. Mevcut öğrencilerin çok şanslı olduğunu kaydeden Kaptaner, “Şanslısınız çünkü artık Bursa Teknik Üniversitesi var” dedi. ‘Algı Yönetimi ve Soft Power’ başlıklı sunumuna geçen Kaptaner, “Algı, hedeflenen kişileri ya da toplumu, istediğiniz şekilde düşünmeye ikna etmek için etkilemektir. Hayatınızın her dönemimde siyasetçiler, markalar gibi etkenler sizi bir şeylere ikna etmeye çalışacak. Algıdaki temel amaç insanların düşüncelerini kendilerine ait zannetmesi. Ancak bu bir yanılgı, bunu özgürce ürettiğimizi sanıyoruz. Ancak bunlar bilinçaltınızda oluşturulan şeylerdir” diye konuştu.
“En Masum Algı Aracı Reklamlardır”
Algı yönetiminin amaç olduğunu, propaganda ile arasında da fark bulunduğunu vurgulayan Kemal Kaptaner, propagandanın; psikolojik savaş, halkla ilişkiler, örtülü operasyon, diplomasi gibi araçlarının bulunduğunu ifade etti. Algı yönetiminde en masum aracın reklamlar olduğunu belirten Kaptaner, “Reklamlardır, çünkü tanıtılan ürünü satın alıp almamak size aittir. Ama siz haber izliyorken farkında olmadan bir şeyi tüketmeye yönlendiriliyorsanız asıl tehlike odur” ifadelerini kullandı.
Algı Nasıl Yönetilir, Gündem Nasıl Oluşturulur?
Algı nasıl yönetilir gündem nasıl oluşturulur başlığını da detaylandıran Kaptaner, “Makaleler köşe yazıları, sosyal medya paylaşımları, bilimsel etkinlik ve sempozyumlar, medyada çıkan uzman akademisyen açıklamaları, televizyon tartışmaları, fenomenler ve yapay zekâ gibi argümanlarla algı oluşturulur, gündem belirlenir. Olumlu bir algı oluşturmak için ise ülke algısı, şehir algısı, marka elçisi, SEO- arama motoru optimizasyonu, uygulama Mağazası optimizasyonu, içerik üretimi kanalları kullanılır” dedi.
Türkiye’de Soft Power
Türkiye’nin nasıl soft power yaptığına da değinen Kemal Kaptaner, şunları dile getirdi: “TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Kızılay ve STK’lara baktığımız zaman bunların yurtdışında çalışmaları mevcut ve bu da ülkeler arası bağ oluşturuyor. Soft power konusunda diğer bir başlık ise ‘küresel ölçekte medya sahibi olmak.’ Bu algı ve gündem oluşturmak için çok önemli. Sinema, dizi, çizgi film sektörlerinin gelişimi de etki açısından önem arz ediyor. Tabi diğer bir madde ise bu alanlarda çalışacak nitelikli kaliteli insan yetiştirilmesi.”