Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Uluslararası Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen “İnsan, Şehir ve Medeniyet” semineri kapsamında tasavvuf tarihi alanındaki çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Mustafa Kara BTÜ’lü öğrencilerle bir araya geldi.
Sık sık gençlerle benzer programlar vesilesiyle bir araya geldiğini dile getiren Prof. Dr. Mustafa Kara, “Her hafta Türkiye seminerleri kapsamında gençlerimizle buluşup onlara bu coğrafyanın değerlerini anlatıyorum. Orada sohbetimize katılan öğrencilerimiz bizi davet ederek sizlerle buluşmamıza vesile oldular. Onlara çok teşekkür ediyorum” dedi.
Dost ve Unutan İnsan
Konuşmasına insan kelimesini irdeleyerek başlayan Kara, “İnsan kelimesinin Arap filologlara göre iki anlamı vardır. İlki ünsiyet kökünden gelir yani dostluk. Adımızda dostluk var. İnsan ile, tabiat ile Allah ile dost olmaktır. Veli kelimesi dost demektir çoğulu ise evliya yani Allah dostları. Bu bize dünyada gösterilen nihai noktanın adıdır. O noktaya doğru yürüyemiyor isek adımızla ters gidiyoruz demektir. Ona giden dostluk yolu ilahiyatla ilgili değildir sadece. Tüm ilimler onu anlatır. Zooloji, biyoloji ile teoloji arasında bir fark yoktur. Hepsi hakikattir. Mesele hepsinin işaret ettiği bu hakikate odaklanabilmekte.
İkinci anlam ise nisyan yani unutmak. Adımızda unutmak var. Unuttuklarımızı birilerinin bize hatırlatması lazım. Peygamberlerin ana görevi işte budur. Hatırlatıcıların vekillerine de ihtiyacımız var yani bilenlere, alimlere, bilginlere… Onlar ışığın bize sızmasını ve bizi aydınlatmasını sağlamasa karanlığa mahkum oluruz.
Tam burada önemli bir soru karşımıza çıkıyor. İnsan eğitimi nasıl olmalı? Bu soru Adem’den bu yana insanlığın cevabını bulmaya çalıştığı önemli bir soru. İnsan eğitiminin bana göre üç önemli unsuru vardır. Zaman, mekan ve ihvan. Zamanla ilgili belirtmek isterim ki, şu an içinde bulunduğunuz yaşlar sizin en kritik anlarınız. Beyin hücreleriniz her zamankinden daha aktif. O nedenle hayatınızın zirvesindesiniz. Daha değerli başka yıllarınız olmayacak. Yapabildiğiniz her şeyi yapın ve öğrenin.
Diğer önemli unsur olan mekan ise sizin her yönüyle farkında olmanız gereken bir alan. Şu an içinde bulunduğunuz mekanlar yıllar sonra aynı olmayacak. Şu an sizde ifade ettiği çağrışımlar ile gelecekte aynı etkiyi oluşturmayacak. Bulunduğunuz mekanları iyi anlayın ve kıymetinin farkında olun. Savaşla göç eden insanlar sadece evlerini kaybetmediler. Onlar mekanlarını kaybettiler. Mekanını kaybeden insan her şeyini kaybeder.
Tüm bunların yanında öğreticiyi yani ihvanı tanımak bilmek çok önemli. ihvan sadece öğretmen değildir. Şehir de bir ihvandır. Bu da şehri iyi tanımayı tüm imkanlarını en iyi şekilde kullanmayı gerektirir.
Şehir Meşherdir
Şehirler meşherdir yani sergi salonlarıdır. Beş yılınızı Bursa gibi tarihi bir sergi salonunda geçireceksiniz. Şehrin dokusunu iyi tanıyın. Şehrin ilim, irfan ve sanat dünyasından alabildiğinizi alın ki şehrin hakkını vermiş olun.
Medeniyet, insanoğlunun bu dünyadaki en büyük organizasyonudur. Tüm medeniyetlerin sac ayağı da ilim-irfan, fikir-felsefe ve güzel sanatlardan oluşur. Doğu veya batı fark etmez. Tüm medeniyetlerin bu üç alanda en iyi olduğunu görürsünüz. Bu üç alanda da 1’inci sınıf insanlarımız olmalı. Bunun objektif ölçüsü de bu alanlarda ürettiklerinizin diğer medeniyetler tarafından öğrenilme ihtiyacı doğurması. Aynı zamanda sizin o ürettiklerinizi yazarken kullandığınız dilin de öğrenilmeye çalışılması. Avrupa bir dönem Arapça öğrendi. Orada üretilen eserleri okuyup anlamak üzere. İbn Rüşd’ün kitaplarını anlamak için Arapça öğrendiler. Oysa ibn Rüşd’ün anlattığı da Aristo felsefesidir. Fakat ona öyle bir yön vermiştir ki Avrupalılar onun bilgisinin peşine düşmüştür.
Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Kara, “Dünya klasikleriyle tanışın. Dünyanın farklı medeniyetlerinde üretilen eserlerin tanıyın. Bu sizin zihinsel ve duygusal potansiyelinizi geliştirecektir. Üniversite yıllarınızda mutlaka güzel sanatlar alanlarından biriyle ilgilenin. Kabiliyetlerinizi keşfedin. Tüm bunlar hayatınızı güzelleştirecektir” ifadelerini kullandı.