BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ


Bugünü Anlamak ve Geleceği Öngörmek İçin Tarih Bilmeliyiz

Yayın Tarihi : 27 Ekim 2021 , Çarşamba


 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Politik-İdea Öğrenci Topluluğu tarafından Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Tahir Baştaymaz’ın konuşmacı olduğu "Cumhuriyete Vefa" başlıklı  konferans düzenlendi.

İyi bir toplumun ancak kendi iradesiyle iyi hale geleceği ile söze başlayan Prof. Dr. Tahir Baştaymaz, “Geçmişte insanoğlu toplumun tanrı iradesiyle değişmez bir düzen içinde yaşamak zorunda olduğunu, fakirliğin de zenginliğin de kader olduğunu ve değiştirilemez olduğunu düşündüğü için iyi bir toplum olmayı beceremedi. Ne zaman ki insan aklını kullanarak kendini ve dünyayı tanıdı o zaman toplum şekillenmeye başladı ve bu süreç dünyanın farklı yerlerinde farklı şekillerde gelişti.” diye konuştu.

Toplumların şekillendiği bu süreçte beş faklı politik kimliğin rol oynadığını aktaran Baştaymaz, “Feodal kimlik, Monarşi, diktatörlük ve ardından Avrupa’da ortaya çıkan ulus devlet kimliği günümüz toplumlarının yaşadığı dönüşümün aşamalarıdır. Ulus kimliği farklı unsurlardan oluşan bir yapıdır ve tek bir etnisite söz konusu değildir. Bir bölgeye ve o bölgedeki ekonomiye bağlı olarak var olmaktır. 1200’lerden itibaren İngiltere, 1400’lerde İspanya ve sonlarına doğru da Fransa’da ulus devlet oluşumuna yönelik mücadeleler başlatılmıştı. Merkezi bürokrasi, merkezi maliye, merkezi ordu ulus devletlerin oluşumunu sağlamıştır. Fransa kralının ülkedeki farklı ulusların varlığından mevcut statülerini nasıl koruyacaklarına ilişkin çare arayışları onları ‘Fransız birliği’ çözümüne çıkarmıştır. Fransız birliğine sadakat kavramı ortaya çıkarılmış ve Fransız halkı vatanı için her şeyi yapan bir toplum kimliğine bürünmüştür. Bu anlayış zamanla Avrupa’da yaygınlaşmış ve kendi içerisinde birliğini ve dolayısıyla ekonomik istikrarını sağlayan devletler büyümek için gözünü dışarı dikmiştir. Bu da coğrafi keşiflerin önünü açmış sömürgeleşme oluşmaya başlamıştı.” şeklinde konuştu.

Osmanlı İmparatoluğu Hedef Tahtasında

Ulus birliği anlayışını en geç tesis eden ülkelerin Almaya ve İtalya olduğuna dikkat çeken Baştaymaz, “18. Yüzyılın sonlarına doğru birliğini sağlayan İtalya kendine Afrika ve sahra altını hedef seçmiş ve 1911’de Trablusgarb’ı işgal etmiştir. Almanlar da bu yer kapma telaşında gözünü Osmanlı devleti ve Ortadoğu ülkelerine dikmiş ve Berlin Bağdat demiryolu hattı ile mevcut alanda işine yarayacak kaynakların araştırılması ve işletilmesi ile ilgili ayrıcalıkları elde etmiştir.” ifadelerini kullandı.

Ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla Osmanlı devleti içindeki birliğin sarsıldığını belirten Baştaymaz, “Osmanlı İmparatorluğu toprak kaybettikçe ekonomisi bozuluyor akabinde anlaşmalar imzalanıyor ve devlet daha da güçsüz hale geliyordu. İşte bu süreçte Matthew Smith Anderson tarafından meşhur ‘Doğu Sorunu’ kavramı ortaya atıldı ve Viyana kongresinde Osmanlı Devleti’nin nasıl paylaşılacağının hesapları yapılmıştır. İçeride yaşanan çatışmaların önüne geçmeye çalışan Osmanlı İmparatorluğunda ise turan birliği, islam birliği gibi çözümler denense de beklenen etki gerçekleşmemiştir.” dedi.

Tarih Bilen Devlet Adamlarına İhtiyacımız Var!

Mondros Mütarekesiyle Osmanlı İmparatorluğunun kendini fes ettiğini ifade eden Baştaymaz, “Bu anlaşmayı Rauf Orbay imzalamıştır. İngiliz kraliyet ailesi Osmanlı hanedanının haklarını kabul ettiğine dair bir mektup verir. Rauf Orbay’da bunu güvence alarak anlaşmayı imzalar. Fakat bu mektubun uluslararası diplomaside hiçbir hükmü yok. Dolayısıyla İngilizler de sözlerinde durmadı. Ve 600 yıldır imparatorluk hakimiyetinde yaşayan uluslar Anadolu’da karmaşa ve zulümlere neden oldu. Benzer örnekler çok maalesef o nedenle tarihi bilen ciddi devlet adamlarına ihtiyacımız var.” diye konuştu.

Mustafa Kemal Atatürk’ün liderlik hedefiyle yola çıkmadığını onu halkın lider yaptığının altını çizen Baştaymaz, “Mustafa Kemal Atatürk ulus devlet ifadesini ilk kez Amasya Genelgesinde kullanmıştır. “Kurtuluş Türk halkının kendi iradesindedir” sözü ile ulusu harekete geçirmiş e bu mücadeleye halkı dahil etmiştir.” dedi.

Cumhuriyetçi Yurttaşlar Yetiştirmeliyiz

Tarihin bir geçmişi anlama bilimi olmadığını söyleyen Baştaymaz, “Bugünü anlamak ve geleceği öngörmek için tarihimizi bilmek zorundayız. Bulunduğumuz topraklarda bağımsız yaşamak istiyorsak bunu kendi irademizle yapmalıyız. En önemli hedefimiz bu iradeye sahip yurttaşlar yetiştirmek olmalı. Irkı, etnik kökeni, inancı ne olursa olsun vatanı için fayda sağlayan ve bunun sürdürülmesi için her türlü çabayı gösteren kişiler lazım. Ne olduğunuz ya da nereden geldiğiniz değil nasıl yaşadığınız önemlidir. Eğer bir yurttaşlık bilinci oluşturamazsak bizi farklı alt kimlikler üzerinden bölerler.” ifadelerini kullandı.