BTÜ’den Önemli Türk Dış Politikası Sempozyumu
Bursa Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Ulusal Strateji Araştırmaları Merkezi (ULUSAM) tarafından, Diplomasi ve Dış Politikalar Araştırma Topluluğu’nun katkılarıyla “Türk Dış Politikasının Geleceği: Doğu Akdeniz ve Türkiye’nin Stratejisi” konulu sempozyum gerçekleştirildi. Mimar Sinan Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet Zeki Ünal, Prof. Dr. Ramazan Kurt, BTÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Sami İmamoğlu, İTBF Dekanı Prof. Dr. Abdullah Işıklar, Orman Fakültesi Dekanı Mustafa Yılmaz, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özkan, Ulusal Strateji Araştırmaları Başkanı (ULUSAM) Kubilay Yılmaz, BTÜ Öğretim Üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Genelkurmay 26. Başkanı İlker Başbuğ’un onur konuğu ve konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, Doğu Akdeniz’de meydana gelen gelişmeler çerçevesinde son dönem Türk dış politikası masaya yatırıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir halkın bilinçlenmesi adına bu önemli organizasyonu gerçekleştirenlere ve katılımcılara öncelikle teşekkür ettiğini belirterek Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ında değindiği Libya anlaşmasına atıfta bulundu “Bu mutabakat muhtırasıyla Türkiye esasında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanıyor diyen Prof. Dr. Karademir “Sizlerin de bildiği gibi bu güzel coğrafya güzelliğinin yanı sıra yaşaması zor, faturası yüksek olan bir coğrafya. Aynı zamanda jeopolitik konumu gereği oldukça önemli, yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip bir coğrafya. Ne var ki, bunları korumak için ciddi çalışmamız gerekiyor, bu coğrafyada hiçbir şey bedava değil. Bilindiği üzere, içimizden ve dışımızdan sürekli tacizlere uğruyoruz. Sevgili katılımcılar her türlü olumsuz şarta rağmen Çanakkale savaşının verildiği yılları düşünelim. İnsanlarımız ayazda karda ve kışta ülkemizin bağımsızlığı için savaşıyor kan döküyor ve can veriyorlardı. O zamanlardan daha zor günlerde değiliz. Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız barışta ter dökmeyen savaşta kan döker. Bütün umudumuz sevgili geçlerimiz. Şimdiden herkese teşekkür ediyor ve farkındalık yaratacak bir etkinlik olmasını temenni, ediyorum” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye gelerek bir konuşma yapan Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özkan, Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve çıkarlarını bazı uluslararası aktörlerin tüm engelleme çabalarına rağmen korumaktan vazgeçmeyeceğini ifade etti. Özkan, sempozyumda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki bölgesel politikalarının; uluslararası hukuk, enerji güvenliği ve uluslararası politika bağlamında değerlendirileceğini sözlerine ekledi.
Bu Değerli Sempozyum da ve BTÜ’de Bulunmaktan Gurur Duydum
Doğu Akdeniz’de meydana gelen gelişmeler çerçevesinde son dönem Türk dış politikasının masaya yatırıldığı sempozyum kapsamında onur konuşmacısı olarak kürsüye gelen 26. Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, gerek BTÜ’de gerekse bu etkinlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Son dönem Türk dış politikası ve Doğu Akdeniz’deki önemli gelişmeler üzerine bir konuşma gerçekleştiren Başbuğ Türk dış siyasetini etkileyen iç ve dış saiklere değindi. Ülkeler ve devletler arasında ne dostluklar ne de düşmanlıklar sonsuza kadar sürmez diyen 26. Genel Kurmay Başkanı “dostluklar ve düşmanlıklar sonsuza kadar sürer diye düşünmek yanlış, ülkelerin milli menfaatlerinin bittiği yerleri iyi analiz etmemiz gerekiyor. Milli menfaatlerin uzun vadeli olması çok önemli ve sık sık değişikliğe uğraması arzu edilen bir durum değildir. Bilindiği üzere milletin bağımsızlığını bütünlüğünü ve ülkenin bölünmezliğini korumak devletin birinci görevidir. Örneğin Suriye’ye yönelik Türk dış politikası nasıl olmalıdır dediğimizde öncelikle Suriye’ye yönelik Türkiye’nin milli menfaatlerinin ne olduğunu söylemeniz lazım. Her şeyden önce unutulmamalıdır ki elbette ittifakların yapılması ayrı bir konudur fakat dış politikanın kusursuzca uygulanması ülkenin kendi milli kaynaklarına dayanmalıdır. İç kale sağlam olmadan dışarıda pek başarılı olamazsınız. Bu anlamda toplumumuzun ortak değerler etrafında birleşmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 1923’den günümüze Türk dış politikasını da değerlendiren Başbuğ Lozan Barış Antlaşması başta olmak üzere Montrö Boğazlar Sözleşmesi gibi Türk Dış Politikasının başarıyla yönetildiği dönemler hakkında bilgiler verdi. Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyetinin tapusudur diyen Başbuğ, gereksiz tartışmalara zemin vermeden çok zor şartlarda elde edilen bu değerler etrafında birleşilmesi gerektiğini ifade etti. Libya Mutabakatının ardından Yunanistan'ın Hafter ile görüşme girişimlerini değerlendiren Başbuğ, “Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlununda ifade ettiği gibi Türkiye'nin olmadığı herhangi bir anlaşma geçersizdir” şeklinde konuştu
Libya Mutabakatı Oyunları Bozacak
Sempozyum kapsamında Akdeniz’de yaşanan sıcak gelişmeleri değerlendiren Başbuğ Libya ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın Akdeniz açısından önemine vurgu yaptı. “Bu anlaşma Türkiye’ye karşı oynanmak istenen oyunları bozacaktır diyen Başbuğ “Öncelikle Yunanistan’ın adalara dayalı kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge tezini bozacaktır. Önemli olan esas nokta ise Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz doğalgaz boru hattı projesi var. Deniz altında Avrupa’ya ulaşması sağlanan ve Türkiye’nin Bypass edilmesini öngören bu projeyi böylelikle engellemiş oluyorsunuz. Yaygara da buradan kopuyor” dedi.
Doğu Akdeniz’de Neler Olacak
Dr. Öğretim Üyesi Fatma Sarıaslan, Doç. Dr. Nuri Korkmaz ve Dr. Öğretim Üyesi Ali Burak Darıcılı’nın moderatörlüğünde Türk dış politikasının tartışıldığı öğleden sonraki oturumlarda Prof. Dr. Soyalp Tamçelik, Dr. Öğr. Üyesi Bora Bayraktar, Dr. Öğr. Üyesi Gökçe Çiçek Ceyhun, Serhat Süha Çubukçuoğlu, Figen Aydın, Prof. Dr. Selçuk Duman, Öğretim Görevlisi Murat Koray, Dr. Öğretim Üyesi İlhan Sağsen, Doç Dr. İsmail Şahin, Dr. Öğr. Üyesi Fatma Anıl Öztop ve Dr. Gözde Kılıç Yaşın, Doğu Akdeniz’deki son gelişmeleri, Türkiye’nin güvenlik stratejilerini ve Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon politiğini masaya yatırdılar.