15 Temmuz Sembollerinden Metin DOĞAN BTÜ’de
Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ) Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı tarafından 15 Temmuz destanının sembollerinden Metin Doğan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Kahramanlar Anlatıyor” adlı program düzenlendi. Yıldırım Kaymakamı Mehmet Aydın ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdullah Karlık’ın da katıldığı programa BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nurettin Acır ve Prof. Dr. Ramazan Kurt, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
BTÜ Ömer Halis Demir Camii İmam Hatibi Mahmut Orhan’ın şehitler için okuduğu Kur’an tilaveti ile başlayan program, 15 Temmuz belgesel gösterimi ile devam etti. Açılış konuşmasına Sultan Alparslan’ın Malazgirt ovasında yaptığı dua ile başlayan Rektör Prof. Dr. Arif Karademir, “Ya Rabbi! Sana tevekkül ediyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda cihad ediyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir. Bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret.” Beyaz atı üzerinde, bembeyaz kefenini giymiş büyük komutan, 40.000 kişiden oluşan kahraman ordusuna ise şöyle sesleniyor; “Burada Allahü tealadan başka bir sultan yoktur. Emir ve kader O’nun elindedir. Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte veya benden ayrılmakta serbestsiniz. Askerlerim! Şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.“ Malazgirt savaşında, kendine çok güvenen Romen Diyojen ve kumandasındaki 70.000 kişilik Doğu Roma ordusu akşam hava kararmadan tam bir bozguna uğratıldı. Yıllar sonra, 15 Temmuz 2016 akşamı başlayan huzursuz hareketlenme, alçak darbe kalkışması, ülkeyi kaos ve iç savaşa götürme girişimi, 16 Temmuz sabahı yine bu millet ve liderinin kenetlenmesi ile bozguna uğratılmıştır. Bu defa kahramanlık sahnesinde Dünya Lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve liderinin bir sözü ile meydanlara akan, kurşunlara yürüyen, uçaklara, tanklara göğüs geren büyük Türk milleti vardır. Artık bu milletin gençleri ve gelecek kuşakları, 15 Temmuz şehit ve gazilerinin fedakarlıkları ve kahramanlıklarını dinleyerek büyüyecek, vatan sevgisini öğrenecekler. Bazı ülkeler ve kültürler sanal süper menler, süper kahramanlar ile gençlerini motive etmeye çalışırken, 15 Temmuz gecesi biz, içimizde her an yaşayan, kanlı canlı binlerce gerçek süper kahramanlar olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Artık her gün kaldırımda yürürken, alışveriş yaparken, metroda iken veya işinizde çalışırken yanınızdan geçen, karşıdan gelen, sizinle konuşan yüzlerce kişinin her an tarihten gelen büyük birer kahramana dönüşeceğine emin olabilirsiniz. Yanınızda şu an günümüzün belki Ulubatlı Hasanı, Seyit Onbaşısı, Sütçü İmamı, Hasan Tahsin’i, Nene Hatunu, Şerife Bacısı ve nice vatan kahramanı oturmaktadır. İşte bu kahramanlardan biriside korkmadan, cesurca çelik canavara ve onu kullanan asker kıyafeti giyen canavarlara karşı duran, tankın paletlerine gövdesini bent yapan Kahraman Metin Doğan kardeşimizdir. Metin kardeşimiz, Mehmet Akif’in “Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın” dediği gibi gerçekten de kendini siper etmiş ve hayasız akını durdurmuştur. Kendilerine hoş geldiniz diyor, o müthiş enerjisinden gençlerimize ve konuklarımıza bol bol aktarmasını bekliyorum.” diye konuştu.
Rüyada Gibiyim…
21 yıl önce Türkiye derecesi yaparak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine başladığını aktaran Metin Doğan, “Orada öyle hocalar öyle yönetimler gördüm ki, kılık kıyafet yasakları sebebiyle 17 yaşında daha çocuk diyebileceğimiz öğrenciler başörtüleri sebebiyle hırpalanıyordu. Bugün her şey çok farklı. Bunun bilincinde olarak çok çalışmalı ve vatani sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. İstanbul’u ve yaşamayı çok sevdiğini anlatan Doğan, “Hiç televizyon izlemiyorum, sosyal medya kullanmıyorum ve sadece 3 saat uyuyorum. 2012 yılında pisikiyatrist olmaya karar verdim ve tekrar tıp fakültesine başladım. Şuan Çapa Tıp 4.sınıf öğrencisiyim. Hayatı ve yaşamayı bu kadar çok severken 15 Temmuz gecesi uğruna hiç düşünmeden canımı verebileceğim bir vatanım olduğu için şükrediyorum.” dedi.
Ben Buraya Ölmeye Geldim!
Darbe girişimini ilk öğrendiği anı anlatan Doğan, “15 Temmuz gecesi spor salonundan çıkmış eve gidiyordum. İlk olarak otobüste öğrendim ve hatta buna sevinenler bile olmuştu. Sonra eve gidip televizyonu açtım ve yapılan canlı yayınlarda tankları görünce bunda bir anormallik sezdim. Bunlar bu kadar rahat yayın yaptıklarına göre bunların farklı planları var ve gezide nasıl sahte yayınlarla kaos ortamı oluşturdularsa yine aynısını yapacaklarını düşündüm. Bunları düşünürken aklıma canlı yayında gördüğüm tankların paletleri altında eğer biri ezilir ve insanlar bunu izlerse herkes olayların gerçekliğini anlayıp sokaklara dökülür diye düşündüm. Çünkü darbe kimsenin aklına gelmemişti. İnsanları şoktan çıkarmak içi hızla evden çıktım. Motosikletli bir genç gördüm ve beni havalimanına götürmesini rica ettim ve o genç de hiç sorgusuz hipnoz olmuş gibi beni aldı ve alana gittik. İnerken çocuğa benzin alması için para vermek istedim ama kabul etmedi. Yolda sana söylemedim tedirgin olma diye ama ben buraya ölmeye geldim paraya ihtiyacım yok dedim ama yine de kabul etmedi. Dönüp gitti. Film gibiydi.
Herşeyi Planlamıştım
Yaklaşık 22 yıldır spor yapıyorum. 5 yıldır boks yapıyorum. Ama o askerlere saldırmayı hiç düşünmedim. Çünkü o tankın üzerine çıkıp askerlere saldırsaydık askerlere saldırılıyor diye ikinci grup çıkarılabilirdi. Allah bana öyle güzel hesap yaptırdı ki tanka tekme atmayı bile düşünmedim. Tek amacım tankın altında ezilmekti. Her şeyi bu kadar ince hesaplamışken onlarla karşılaştığımda ne yapacağımı düşünmemiştim. Tanka doğru giderken 8-10 asker havaya ateş açmaya başladı ve ondan sonra düşünmediğim şeyi dudaklarım söylemeye başladı: “Ben Türk askeriyim siz kimin askerisiniz?”. Çok hızlı bir şekilde tankın önüne gidip paletin önüne yattım. Oradaki herkes yapma diye bağırıyordu. fakat hedefe kilitlenmiştim amacım ezilmekti. Karşı tarafı tahrik etmeye çalıştım. Fakat tank fren yapıp durdu. Ardından oradaki insanları yüreklendirdim. Sonrasında eve gittim ve 1.5 saat sonra Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrı sonrası 2 milyon insan ölmek için sokağa döküldü. Buna oyun demelerinin nedeni onların beyinlerinin böyle bir sevgiyi algılayamaması.
Olayın ardından 3 gün evden çıkmadığını ve tankın altına yatan kişinin kendisi olduğunu söylemediğini anlatan Doğan, “4.gün tankı süren askerin üstü tarafından tehdit edildiğini öğrendim ve çıkıp konuşmaya karar verdim. O günden beri gittiğim yerlerde yaşadıklarımı anlatıyorum.” dedi.
Son olarak öğrencilere seslenen Doğan, “Yanımdan 3 şeyi ayırmıyorum. Siz de ayırmazsanız mutlu olursunuz. Birincisi vicdanınız. Ne yaparsanız yapın vicdanınıza sorun. İkincisi, cesur olun. Zalimleri güçlü kılan sizin korkaklığınız. Karşılarında dimdik durduğunuz zaman onların öyle güçlü olmadığını göreceksiniz. Haksızlık başkasına yapılıyor olsa bile karşısında durun. Üçüncüsü, yüzünüzden gülümsemeyi hiç eksik etmeyin. Güldüğünüz zaman daha çok mutluluk hormonları salgılanır daha sağlıklı bir kalbe sahip olursunuz. İnsanlar size daha pozitif yaklaşır.” dedi.
Program sonunda Metin Doğan’a Rektör Prof. Dr. Arif Karademir tarafından plaket takdiminin ardından öğrencilerle toplu fotoğraf çekimleri gerçekleştirildi.