Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Bursa Şubesi’nde yeni dönem hızlı başladı. Yeni dönem projeleri arasında yer alan Çırağan Söyleşileri’nin ilki gerçekleştirildi. İlk söyleşiye Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı konuk oldu.
TÜMSİAD Bursa Şubesi’ndeki ilk Çırağan Söyleşileri toplantısına çok sayıda işadamı katıldı.
Açılışta konuşan TÜMSİAD Bursa Şubesi Başkanı Osman Arslan, “Yeni döneme hızlı başladık. TÜMSİAD’da yeni dönemin daha hareketli geçeceğini genel kurulumuzda söylemiştik. Bugün de ilk etkinliğimize imza atıyoruz. Bu ilk etkinliğimiz, bizim önemli projelerimiz arasında yer alan Çırağan Söyleşileri projesi. Bugün ilk söyleşimizi gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Artık her ayın ilk Salı günü bu söyleşilerde çeşitli isimleri ağırlayacağız” dedi.
Matlı: Kurumsallık ve vizyon anlamında eksiğimiz var
Söyleşide konuşan Bursa Ticaret Borsası ve Matlı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, aile şirketleri ve bu şirketlerdeki kurumsallaşma faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
Matlı, “Kökümüze baktığımızda, iyi bir esnaf, iyi bir çiftçi çocuğuyken, örf ve adetleri bağlılığı güçlü olan bireyleriz ama kurumsallık ve vizyon anlamında biraz eksikliğimiz var diyebilirim. Kurumsal olacağız diye de örf ve adetlerimizi, geleneklerimizi ve göreneklerimizi hiçe sayamayız. Bunların dengeli bir şekilde yürütmeliyiz.” dedi.
Matlı: Doğuştan girişimci bir toplumuz
Türk insanının geninde girişimcilik olduğunu söyleyen Matlı, “Biz doğuştan girişimci bir toplumuz fakat bu girişimciliğimizin yanında biraz da matematiksel düşünme olsa, çok daha güzel sonuçlar elde edebiliriz bence. Bizler, matematiği veya hesabı kitabı bir kenara koyup, duygularımızla hareket eden bir toplumuz. Belki de asıl yanlış burada. Önce matematik ve hesap kitapla hareket etmeli, sonra duygularımızla karar vermeliyiz” şeklinde konuştu.
Matlı: Kurallar işe başlarken konulmalı
Bursa Ticaret Borsası ve Matlı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, “Türk aile şirklerinin en önemli problemlerinden birisi bence kuralları işin başında koymamaktır. Bizler kuralları işin başında koysak, şirketlerimiz daha kalıcı olacaktır, emin olabilirsiniz. İş belli bir noktaya geliyor ama bir bakmışsınız ki o noktada ailede doğan bir anlaşmazlık şirketin geleceğini etkiliyor ve düşüş başlıyor. İşte bu olmasın diye kurallar en başta, yola çıkarken konmalıdır” diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi'nin Bursa Koordinatörü Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
Prof. Dr. Tatlıoğlu: Ekonomi ve siyaset, 11 Eylül’den önceki gibi asla olamayacak
11 Eylül saldırılarının dünya ekonomik ve siyasi tarihi açısından bir milat olduğunu söyleyen Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “11 Eylül saldırıları dünya ekonomisi için bir milattır. Dünyadaki ekonomik ve siyasi ilişkiler asla 11 Eylül’den veya 2000 yılından önceki gibi olmayacak. Bunun birçok nedeni var. Bunu zaten böyle olmayacağını gördük” dedi.
Dünyadaki üretim miktarı bakımından 2025 yılına ilişkin geniş bir perspektif çizen Prof. Dr. Tatlıoğlu, 2025 yılında Amerika kadar güçlü bir üretici olarak Çin’in görüleceğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Ekonomik anlamda baktığımızda 2004 yılında dünyada gelişmekte olan ülkelerin üretimi, gelişmekte olan ülkelerin üretimine erişti. Mesela 1950’li yıllarda dünya üretiminin yarısını Amerika yapar, geri kalanını dünya yapar. 1970’lerde dünya üretiminin üçte birini Amerika, üçte birini Avrupa ve Japonya, üçte birini de geri kalanlar yapıyordu. Bugün dünya üretiminin yüzde 20’sini Amerika, yüzde 24’ünü Çin ve Hindistan, yüzde 15’ini Avrupa yapıyor. 2025 yılında dünya üretiminde Amerika kadar ağırlığı olan bir Çin olacak. O yıllarda Çin’siz dünyanın hiçbir sorununu çözemeyeceksiniz. Bak şimdi çözebiliyor musunuz, çözemiyorsunuz. Dünyaya yeni aktörler geliyor. 1995 yılında dünya üretiminin yüzde 6’sını üreten Çin, şimdi yüzde 18’ini üretiyor. Böyle bir büyük değişim var. Böyle büyük bir değişimiz özeti de şu, dünyada zenginlik Doğu’ya kayıyor. Buna Türkiye de dâhil. Doğu, medeniyete yabancı değil. Zaten kadim medeniyetin olduğu yerdir Doğu. Gitseniz ilk para nerede bulundu diye sorsanız, mutlaka Çin’e dokunursunuz.”
Tatlıoğlu: İtibar gösterilen bir coğrafya olacağız
Gelişmeyen ama düşüş de kaydetmeyen bir Türkiye’ye karşın, dünyada ekonomik anlamda düşüş kaydeden bir Avrupa’nın olduğuna değinen Bahçeşehir Üniversitesi Bursa Koordinatörü Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “Türkiye’yi ciddi bir gelişme göstermeyen ama düşmeyen bir ülke olarak tanımlamak lazım bütün boyutlarıyla Ama düşen bir Avrupa var. G7 diye bir kavram var. Gelişmiş 7. Bu ülkeler içerisinde 2025’e geldiğimizde Almanya var sadece. Fransa veya İtalya yok. İngiltere belki ucundan tutuyor. Muhtemelen de tutmuyor olacak” dedi.
“Düşen bir Avrupa, gelişen bir Asya var” diyen Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “Çok ciddi gelişen bir Asya var ve bu Asya eğitimiyle falan geliyor. Türkiye’nin bu anlamda şöyle bir şansı var, bu zenginliğin barınabileceği bir coğrafya Türkiye. Bizim milletimiz farklı dinlerle iyi geçinebilen, yaşayabilen bir millet. Böyle bir yapımız var. Bu nedenle zenginleşen çevrenin çok ciddi itibar gösterdiği bir coğrafya olacağız biz. Bunun barınacağız ve bu harcamaların yapılacağı. Buna biz Türkiye olarak iyi bir cazibe merkezi olacağımız görünüyor. Çok ciddi hatalar yapmazsak, Türkiye’nin kafasını gözünü yarmazsak böyle olacak. Tarih bizi buralara getirecek” şeklinde konuştu.
Söyleşinin son konuşmacısı olan Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ise, üniversite-sanayi işbirliği konusunda açıklamalar yaptı.
Prof. Dr. Karademir: Kamu köprü vazifesi görmeli
Üniversite- sanayi işbirliğinde, kamunun ağabey görevi üstlenip, iki tarafı buluşturması gerektiğine değinen BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, “Uluslararası rekabetin çok çetin şartlar altında yaşandığı günümüz dünyasında, üniversitelerin de katkısı ile sağlanacak başarı, daha kalıcı başarıdır. Bence bu işbirliğinde kamuya da önemli görevler düşüyor. Son 15 Yılda olan mevcut uygulamalar kamunun yönlendirici ve motive edici düzenlemelerle, üniversite ve sanayinin kol kola çalışmasını teşvik etmektedir. Bu çok sevindiricidir ve artarak devam etmelidir ” dedi.
BTÜ’nün Bursa’ya yakışır bir üniversite olmak için çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Arif Karademir, “İyi eğitim için, önce eğiticilerin iyi olması ve sistemin iyi kurgulanması lazım. Nitelikli akademik kadrosu, teorik ve pratik uygulamalı eğitim sistemi, uzun dönem staj çalışmaları ile eminim BTÜ sanayicilerimizin değer vereceği genç mühendisleri yetiştirecektir. 2023 vizyonuna ulaşmada, BTÜ sanayicimizin yanında olmak için ne gerekiyorsa yapacaktır” diyerek sözlerini bitirdi.
Söyleşi, soru cevap kısmı ve ardından gerçekleştirilen plaket töreni ile sona erdi