- BTÜ'den HABERLER
- 21 Kasım 2024 , Perşembe
Sanayi kenti Bursa'da, üniversite-sanayi işbirliğinin günümüze kadar her iki tarafın hataları ve bazı alanlarda ortak paydada buluşulamaması nedeniyle çok sağlıklı ilerleyemediğini belirten Rektörümüz Prof. Dr. Ali Sürmen, önümüzdeki süreçte bu işbirliğinin örnek şekilde yürümesi için üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini vurguladı. Rektör Sürmen, Bursa Ekonomi'ye, üniversite-sanayi işbirliğinin hangi noktalarda aksadığını ve neler yapılması gerektiğini anlattı...
Bursa Teknik Üniversitesi'nin, kentin ikinci devlet üniversitesi olarak 21 Temmuz 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla 6 fakülte, 2 enstitü ve 1 yüksek okul ile kurulduğunu anımsatan Sürmen, paydaşlarının beklentilerini karşılayacak düzeyde bilgi, teknoloji, sosyal ve sanatsal değer üreten ve ürettiklerini kullanılabilir değere dönüştüren bir dünya üniversitesi olmayı amaçladıklarının altım çizdi. Geçmiş dönemlerde, "üniversite-sanayi işbirliğinin önünü açalım" derken, üniversite boyutunda bazı engellere takıldıklarını vurgulayan Sürmen, sanayinin de bu işbirliğine biraz mesafeli durduğuna dikkat çekti. Sürmen şunları kaydetti...
İşbirliğini nasıl geliştiririz?
Sanayi, Bursa'da aktif olduğu için üniversite-sanayi işbirliğini nasıl geliştiririz? Başlangıç olarak bu konuda performansımız çok iyi... Biz küçük bir araştırma üniversitesi olalım dedik. Temennim odur ki, 10 yıl sonra adımızı birçok projede duyurmak istiyoruz. Bu, sınai bir ürün olabilir, patent-marka olabilir... Bu misyona uygun ne yapabiliriz? Öncelikle altyapı oluşturmalıyız. Temel hamlelerimizin yanında bu alanda da girişimlere başladık.
Bursa'da her sektör öncelikli...
Bursa öyle bir yer ki... Burada her konu öncelikli...
İletişim, sanat-tasarım, makine, tekstil, otomotiv, gıda, makine, mobilya, hepsi öncelikli, hepsi birinci sırada...
Örneğin; İnegöllü mobilyacılar, "mobilya artık ahşabı işleme işi değil, tasarım ve tanıtım işi" diyor. Bu noktada, ayrıca tekstil ve endüstriyel tasarımda, sanat ve tasarım bölümü ön plana çıkıyor. Tasarım, ülke olarak en sıkıntılı olduğumuz konulardan birisi... Güncel olduğu için söyleyebilirim ki, yerli otomobilde Türkiye'nin en çok zorlanacağı alan, tasarım deniyor. Örneğin; Orman Bölümü'nü hiç düşünmeyecektik. Ancak bu alanda öyle bir orman mühendisi ve akademisyeni akınına uğradık ki, açmazsanız olmaz. Bursa bu konuda tam bir laboratuar...
Bursa'nın kent dinamikleri, saydığım bu alanlardan ve çok daha fazlasından kopmamıza imkan tanımıyor.
Dolayısıyla amaçlarımızdan birisi de, lisans eğitimi olarak iyi bir eğitim verebilmek...
Kurumsallaşmayı sanayi ile ortak yapacağız...
Bursa iş dünyasıyla 14 aylık sürede 13 tane toplantı yaptık. Bu toplantılar; çok ciddi sıkıntı, analiz ve problemleri giderme noktasında sorunları tespit etme toplantılarıydı. Sonrasında Bursa iş dünyasıyla detaylara girip bu işbirliğinin sürekliliğini ve başarısını mümkün kılacak kurumsal yapılaşmayı hep beraber tespit edeceğiz. Aslında bunun ana şeması belli... Bu, işin tespit boyutu... Asıl önemli olan, tedavinin yapılıp hastanın iyileşmesi... Sağlıklı çalışmanın yöntemi; bir ürünün, faydaya, ekonomik değere ve getiriye dönüşmesidir. Bu ürün ortaya çıkarken sanayici kendi hedefine ulaşır, üniversite de bu durumdan nemalanacağı ne varsa, yani kariyerine katkı, bilimsel araştırma, yayınlar, öğretim görevlilerinin projelerde etkin olarak yer alması ve üniversitenin dünya çapında tanıtımına katkı vs. Yani kurumsallaşmayı bütün sanayi ile ortak yapacağız.
Sanayi ile birlikte büyüyebilirdik...
Sanayicilerimiz bazen sorunlarını, nasıl aşması gerektiğini bilemeyebiliyor. Kendi kendine, el yordamıyla aşmaya çalışıyor. Bir problem olduğu zaman onlara bu konuda yardımcı olacak veya şu anda problemi yoksa bile önümüzdeki dönem için yeni ufuklar açacak üniversite ve öğretim üyelerinin olduğunu bilmeleri ve bunun gereğini yapmaları gerekiyor.
Bizler bir ailenin iki ferdi gibiyiz. Oturup konuşacağız, ne yapabiliyorsak yapacağız. Yapamasak da en azından yol göstereceğiz. Sanayicilere, "bize güvenin, sıkıntılarınızı bize getirin, projelerinizi hocalarımızla paylaşın" diyoruz.
Ama görecekler ki, birkaç yıl sonra hakikaten güvenecekleri ve başka yere gitmeye gerek duymayacakları Bursa'da birden fazla üniversite olduğunu anlayacaklar. Biz bugüne kadar sanayiyle beraber büyüyebilirdik. Bu işbirliği ne yazık ki tüm Türkiye'nin tam anlamıyla yerine getiremediği bir konu...