Ön yükleyici logo

HABER FOTOĞRAFLARI

Haber fotoğrafı
Yazı Fontu

Kars’tan Amerika’ya bir Başarı Öyküsü; Dr. Alper Kızıltaş

Kars’tan Amerika’ya bir Başarı Öyküsü; Dr. Alper Kızıltaş

Ford Motor Şirketi Sürdürülebilir ve Yenilikçi Malzemeler Teknik Uzmanı Dr. Alper Kızıltaş, BTÜ Sektör Söyleşilerinin konuğu oldu.

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü ve Genç Biyonanotek Topluluğu katkılarıyla hazırlanan Sektör Söyleşilerinin ilkinde, Amerika Birleşik Devletleri Ford Motor Şirketinde Sürdürülebilirlik ve Yenilikçi Malzemeler Teknik Uzmanı Dr. Alper Kızıltaş “Geçmişe Dönüş: Otomotiv Endüstrisinde Sürdürülebilirlik” başlıklı webinarda kariyer serüvenini ve sürdürülebilir malzemeler ile ilgili çalışmalarını öğrencilerle paylaştı.

Kars Sarıkamış’ta doğan, ilk ortaokul ve lise eğitimlerini Sarıkamış’ta tamamlayan Kızıltaş üniversite eğitimine Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Endüstri Mühendisliği bölümünde devam etmiş. Ormana karşı özel bir ilgisi olması nedeniyle bu alanda eğitim aldığını sözlerine ekleyen Kızıltaş, “KTÜ’de Lif ve Kâğıt Anabilim dalında araştırma görevlisi olarak göreve başladım. Bu süreçte yurtdışında alanla ilgili ne tür çalışmalar yapıldığını çok merak ettiğim için özellikle farklı ülkelerde farklı çalışmaları gözlemlemek üzere meb bursu kapsamında Amerika’ya giderek Maine Üniversitesi’nde Odun Mekaniği ve Teknolojisi alanında doktoramı tamamladım.” diye konuştu.

Öğrencilerin mutlaka yurtdışı deneyimi edinmesi gerektiğine değinen Kızıltaş, “Biz Türkler gerçekten lider ruhlu insanlarız. Liderlik ediyor, kolay öğreniyor ve kolay adapte olabiliyoruz. Kesinlikle korkmayın ve yurtdışına çıkın. Yabancı dil eksikliği veya teknik aksaklıklar sizi korkutmasın bunlar çözülebilen ve aşılabilen durumlar.” şeklinde konuştu.

UMaine’den Ford’a Geçiş

Maine Üniversitesi’nde selülozun yüksek erime sıcaklığına sahip polimerle karıştırılması üzerine çalıştığını aktaran Kızıltaş, “Master yaparken çalıştığımız malzemeyi farklı endüstrilere de entegre edebilir miyiz sorusundan hareketle bu malzemelerin yapı, mobilya, inşaat haricinde medikal ya da otomotiv gibi farklı sektörlerde de kullanılabilirliği üzerine yoğunlaştık. Ardından Plastik Mühendisleri Derneği’nin her yıl düzenlediği bir yarışmada Selüloz malzemelerin naylonlarla karıştırılması ve naylonun atık halılardan elde edilmesi üzerine yazdığım bir proje ile burs kazandım. Sonrasında General Motors, Chrysler ve Ford Motors ile tanışma şansı buldum ve aralarında araştırma alt yapısının daha güçlü olması nedeniyle Ford’u tercih ettim ve 6 ay süreyle Ford’da akademik staj ve gözlem yapma şansım oldu. Doktoramı tamamlamam sonrası ise Ford’da çalışmaya başladım.” dedi.

Üzerinde çalışılmamış herhangi bir referans noktası olmayan alanlarda çalışmaktan büyük zevk aldığını ve imkânsız gibi görülen sorunların çözülmesi fikrinin kendisini çalışmaya motive ettiğini belirten Kızıltaş, zor sorunların çözümünün çok daha verimli sonuçlar doğurduğunu ifade etti.

Plastik Mühendisler Topluluğu Otomotiv Başkanlığını da yürüten Kızıltaş, “Otomotiv kısmında General Motors, Chrysler, Hyundai, Tesla gibi pek çok araba üreticisi firmadan temsilcilerin de bulunduğu bine yakın üyemiz var. Amacımız ortaokul seviyesinden başlayarak insanları plastik konusunda eğitmek ve plastiğe sevk etmek. Bunun için her yıl konferanslar veriyoruz. Bu kapsamda lisans ve lisansüstü burslarımız da mevcut. Öğrenciler ücretsiz şekilde topluluğa üye olarak burslarımızdan faydalanabilir.” diye konuştu.

Ford Grup olarak doğal malzemeleri otomobile entegre etme temelli projeler üzerinde çalıştıklarını aktaran Kızıltaş, “Henry Ford’un 1940’lı yıllarda yaptığı ilk araçlarda odun, buğday sapları soya fasülyesi gibi malzemeler kullandığını görüyoruz. Dolayısıyla aslında en başından Ford’un sürdürülebilirlik üzerine kurulu bir felsefeyle yola çıktığını söyleyebiliriz. Bugün mevcut araçlarda 300 - 350 kg arası plastik kullanılıyor. Bunların çoğunluğu köpük malzemeler. Ucuz ve hafif olması nedeniyle 2010’da kullanılan plastik oranı %10’dan şuan %15’lere çıkmış durumda. O nedenle plastik kompozit malzemelerin araca entegrasyonu ile ilgili çok ciddi çalışmalar var.” ifadelerini kullandı.

Ford’un 2035 yılında araçlarda kullanılan plastiklerin tamamen geri dönüştürülebilir doğal malzemelerden oluşmasını hedeflediğini belirten Kızıltaş, “Başkasının atığı bizim için hazine değerinde. Birçok malzeme tüketim sonrası atıl kalıyor. Pirinç atıkları, domates, patates kabukları, kenevir gibi pek çok atık maddeler üzerinde çalışılıyor. Kahve çekirdeği kabuğundan ürettiğimiz yedek parça da bunun bir örneği.” dedi.



Okunma sayısı: 1849