- BTÜ'den HABERLER
- 22 Kasım 2024 , Cuma
Ersel KİRAZ
Ersel KİRAZ
Sözde Soykırım İddiaları Masaya Yatırıldı
BTÜ Diplomasi ve Dış Politikalar Topluluğu Sözde Soykırım İddiaları Kapsamında Türkiye ABD İlişkileri konulu webinar gerçekleştirdi. Duygu Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleşen webinarda BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuri Korkmaz 1915 olayları ve perde arkası hakkında geniş çaplı bilgiler paylaştı. 1915 olaylarının tarihi çerçevesi hakkında konuşan Doç. Dr. Nuri Korkmaz, sözde Ermeni iddialarının Amerikan kamuoyunda başarılı olmasının arka planlarına değindi. Soykırım iddialarının arka planında 1856 Mannheim, Almanya doğumlu Yahudi Henry Morgenthau’nun büyük rolü olduğuna değinen Korkmaz, Morgenthau’nun İstanbul’da büyükelçi olarak görev yaptığı yıllarda Amerikan kamuoyunu Ermeni tehciri hakkında nasıl yanlış yönlendirildiğini anlattı. Amerikan konsolosluklarından İstanbul’a gelen yazılarda Morgenthau’nun çarpıtmalar yaptığı görülmüştür diyen Korkmaz, 1915 olayları sırasında tehcir edilen Ermenilerin Osmanlı toprakları dışında başka bir bölgeye gönderildiği algısının yaratılmaya çalışıldığının da altını çizdi. Burada Morgenthau’nun yaratmak istediği imaj birinci Dünya savaşı yıllarında gerek Almanya’yı gerekse Osmanlı’yı kötü göstermektir diyen Doç.Dr. Nuri Korkmaz sözlerine şu şekilde devam etti “ Birinci Dünya savaşına daha girmemiş olan Amerika’nın savaşa girmesini sağlamak, Osmanlı devletinin kendi tebaası içerisinde yer alan gayrimüslimlere kötü davrandığı algısı yaratmak şeklinde bir argüman oluşturulmaya çalışılmıştır. Bunlar içerisine Ermeni ve Rumlar daha sonra ise Keldaniler, Nasturiler ve Süryaniler eklenerek Osmanlı içerisinde Müslüman olmayan herkese kötü davranıldığı algısı oluşturulmaya çalışılmıştır. Morgenthau yazmış olduğu kitapla asılsız iddialar ortaya atmıştır. Morgenthau’nun bu kitabı yazmaktaki asıl amaçlarından bir tanesi de İngiltere ve Fransa’nın çıkarlarına hizmet etmektir. Morgenthau uydurma iddialarla yazmış olduğu bu kitabın şöyle bir özelliği var, bu kitap Morgenthau’nun büyükelçi olması sıfatıyla Türkiye aleyhtarı tüm yazarlar tarafından referans alınmakta, bu anlamda Morgenthau olmayan bir olayı varmış gibi gösterip bunu kaynak haline getirmiştir. Tabi ki bu kitaba yönelik birçok eleştiri de yapıldı. Osmanlı tarihçisi Heath Lowryi bu kitabı Morgenthau’nun bazı bilgileri çarpıtarak bu eseri kaleme aldığını delilleriyle ortaya koymuştur. Morgenthau’nun esas amacının Amerikan Dış İşleri Bakanlığına göndermiş olduğu yazışmaların Amerikan basınında yer almasını sağlamak ve böylece Amerika’nın savaşa girmesi için zemin hazırlamak olduğu anlaşılmıştır. Aynı zamanda Morgenthau’nun uydurma iddialarla ortaya attığı eserinin ortaya çıkarılması sırasında birden fazla kişiyle çalışıldığı ve eserin bir algı yönetimi gütmeyi amaçladığı belgelerle ispatlanmıştır.”
Rektör Prof. Dr. Arif Karademir: Özde profesyonel soykırım yapanlar, sözde bizi suçluyorlar.
Sözde soykırım iddiaları kapsamında konuşan Prof. Dr. Arif Karademir, 1915 olayları ve Kıbrıs meselesinde ülke ve millet olarak ufak farklılıkları bir tarafa bırakıp birlikte hareket etmenin çok önemli olduğuna değindi. Bu konularda yedisinden yetmişine herkesin hemfikir olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karademir “Tek yumruk olmamız gereken bu konular Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu yurt dışı Türk Akraba Topluluklar Organizasyonu ve Maarif Vakfı’nın çalışmalarıyla daha da güçleniyor. Amerika ve Ermenilerin çıkarları için çalışan kişiler, topluluklar, ortak akıllar aslında neyin ne olduğunu bizlerden daha iyi biliyorlar. Zira bu sahte ve çarpıtma belge ve iddiaları bizzat zaten kendileri üretiyorlar. Burada ki tek çözümümüz genç arkadaşlarımızın bu konularda çok bilgili olması, çok daha milliyetçi davranması, milli duygularla beslenmesi altını evraklarla, bilgilerle, tarihlerle, sayılarla desteklemesi, maddi ve manevi her açıdan çok kuvvetli olmasıdır” şeklinde konuştu.
Rektör Karademir sözlerini söyle tamamladı; “Maalesef özde profesyonel soykırım yapanlar, tarihleri katliamlar ve sömürülerle dolu olan güya “modern/medeni” bazı devletler, günümüzde de bu insanlık dramlarını ateşleyen, yöneten, kurgulayan ve devam ettirenlerler, tarihi insanı ve canlıyı kutsal bilen ve yaşatan çalışmalarla dolu olan aziz milletimi lekelemeye çalışıyor. Bu noktada, olaydan habersiz temiz insanları bilgilendirmek için proaktif çalışmalar yapmak, millet olarak birlik ve beraberliğimizi artırmak ve kuvvetli olmaktan başka çıkar yol yoktur.”.