Ön yükleyici logo

HABER FOTOĞRAFLARI

Haber fotoğrafı
Yazı Fontu

BTÜ’lü Öğretim Üyelerinin TÜBİTAK Başarısı

BTÜ’lü Öğretim Üyelerinin TÜBİTAK Başarısı

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Türker’in projesi TÜBİTAK 3501-Kariyer Geliştirme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Desteklenen projeyle jelatin ekstraksiyonunda kullanılan geleneksel ısıl işlem tekniklerine alternatif olarak ohmik sistemin kullanım potansiyelini inceleyeceklerini ifade eden Türker, ayrıca Projede Gümüşhane Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Halil İbrahim Odabaş ve BTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Adnan Fatih Dağdelen’in araştırmacı olarak yer alacağını ifade etti. Gıda endüstrisinde köpürmeyi önleyici, kıvam arttırıcı, su ve yağ bağlama ajanı, jelleşme ve durultma ajanı ve emülgatör olarak kullanılan jelatin, genellikle domuz, sığır, kanatlı ürünleri ve balık gibi hayvansal kaynakların deri ve kemik dokularından elde edildiğine değinen Türker  “Dünya geneli 2019 yılı jelatin üretimi 620.600 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu üretim hacminin 2027 yılına kadar yıllık %5.9 büyüme oranı ile gelişeceği tahmin edilmektedir. Ülkemizde 2011 yılında yaklaşık 5000 ton civarında gerçekleştirilen jelatin üretimi, günümüzde faaliyet gösteren 3 firma ile birlikte yıllık yaklaşık olarak 15.000 ton civarına yükselmiştir. Ülke geneli yılda yaklaşık olarak 30.000 ton jelatin kullanıldığı dikkate alındığında, üretim miktarının yeterli olmadığı ve yılda 97.500.000 dolar değerinde jelatinin ithal edildiği anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı

Katma Değer Sağlayacak Proje Hakkında Bilgiler Verdi  

Yenilikçi bir sistem kurarak, katma değer yaratmak istediklerinin altını çizen Doç. Dr. Furkan Türker gerçekleştirecekleri proje kapsamında şunları söyledi: “Projemizde, jelatin ekstraksiyonunda kullanılan geleneksel ısıl işlem tekniklerine alternatif olarak ohmik sistemin kullanım potansiyeli incelenecektir. Böylelikle, jelatin ekstraksiyon süresi en az %40 kısaltılacak ve hammaddeden jelatin verimi en az %20 oranında arttırılacaktır. Bu durum ülkemizde jelatin üretim miktarının da artmasına ve ithalatın azalmasına katkı sunacaktır. Ayrıca, jelatin üretiminde hammadde olarak sığır derisi ve tavuk kesimhane artık/yan ürünlerinin değerlendirilecek olması, yan ürünlerin katma değeri daha yüksek ürünlere işlenmesine olanak sağlayacaktır. Bu yönleriyle proje, ülkemizin “11. Kalkınma Planı ve Atık Yönetimi Eylem Planları” ile örtüşmektedir. Alternatif jelatin kaynaklarının araştırılması amacıyla çeşitli kanatlı ürünlerinin ve balık derilerinin de kullanıldığı görülmektedir. Jelatin üretimi temizleme, ön işlemler, ekstraksiyon, filtrasyon, evaporasyon, sterilizasyon ve kurutma aşamalarından oluşmaktadır. Üretilecek jelatinin kalite ve verimini belirleyen en önemli işlem basamaklarının ön işlem ve ekstraksiyon olduğu bilinmektedir. Ön işlemler sonrasında şişmesi sağlanan kolajen, daha sonra 40 ºC’nin üzerindeki sulu ortamlarda bekletilerek jelatine dönüşüm sağlanmakta ve sonrasında suyun uzaklaştırılması ile jelatin elde edilmektedir. Günümüzde jelatinin ekstraksiyon aşaması geleneksel ısıl işlem uygulamaları ile gerçekleştirilmektedir. Geleneksel ısıl işlem süreçlerinde ısı transferi konveksiyon veya kondiksüyonla gerçekleşmektedir. Bu nedenle yüzeydeki sıcaklık, materyalin iç sıcaklığından daha yüksek olmakta ve bu durum homojen ısınmanın gerçekleşmemesine ve ekstraksiyon süresinin uzamasına neden olmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte uygulanan yenilikçi teknikler geleneksel ısıl işlem süreçlerinin alternatifi olarak kullanılabilmektedir. Bu yenilikçi tekniklerden biri olan ohmik sistem ile bir gıda maddesinden alternatif elektrik akımı geçirilmekte ve gıda maddesinin her bölgesinde hızlı ve homojen bir ısınma sağlanabilmektedir. Ohmik sistem geleneksel ısıl işlem tekniklerine kıyasla yüksek kalitede ürün elde edilmesine, ısıl işlem süresinin kısa sürmesine, yatırım maliyetinin azalmasına ve enerji verimliliğinin artmasına katkı sunmaktadır”

 



Okunma sayısı: 1492