Ön yükleyici logo


Haber fotoğrafı
Yazı Fontu

BTÜ’de 15 Temmuz Konulu Konferans

BTÜ’de 15 Temmuz Konulu Konferans

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salonda 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında “15 Temmuz’dan Günümüze Başkanlık Sistemi” konulu konferans düzenlendi. Konferansa Yıldırım Kaymakamı Mehmet Aydın ve Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Yaşar Elmas da katılımda bulundu.

15 Temmuz darbe girişimini iki farklı perspektifte değerlendiren BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Zeki Ünal, “15 Temmuz gecesi yaşananlar sosyolojik açıdan bakıldığında dini bir cemaate mensup askerlerin, askeri darbe girişiminde bulunması ve halkın buna karşı çıkmasıdır. Olayın diğer boyutu ise mevcut dini cemaatler ve bunların sorun teşkil eder hale gelmesidir. Cumhuriyet’in kuruluş dönemlerinde dini kurumlar tamamen toplumdan dışlanmış ve etkisizleştirilmiştir. Bunun sonucu olarak da resmiyette var olmayan ama fiili olarak yer altı örgütleri gibi varlıklarını sürdüren cemaatler ortaya çıkmıştır. Sorun ise bu cemaatlerin varlığı değil, varlıklarını kontrolsüz bir şekilde sürdürüyor olmalarıdır. Suç örgütü haine gelmesindeki en önemli faktör de bunların yasaklanmış ve gayrı resmi hale getirilmiş olmalarıdır.” diye konuştu.

Neden Başkanlık Sistemi?

Geçmiş döneme bakıldığında 10 yılda bir darbelerin tekrarlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Zeki Ünal, “Tek parti döneminde topluma zorla yapılan dayatmaların ardından çok partili döneme geçişle toplum bu dayatmalara cevabını sandıkta vermeye başlamıştır. Türk toplumu asla devletiyle kavga eden, ayaklanan, isyan çıkaran bir yapıya sahip olmamıştır. Fakat sandık toplumun, halkın değerlerini aşağılayan otoriteyi cezalandırdığı bir güç alanı haline gelmiştir. Tüm bu dinamikler ve 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlayan anayasal sistemin varlığı yeni bir sistemi kaçınılmaz kılıyordu. 10 yılda bir toplumu darbelerle sindiren askeri vesayetin durdurulması ancak milli iradenin arkaya alınmasıyla sağlanabilecekti. Nitekim bu da başarıyla gerçekleştirildi. Yeni sistemi eleştirenler bu vesayetçi sistemin devam etmesini isteyenlerdir.” İfadelerine bulundu.

Başkanlık sisteminin tarihsel sürecine değinen Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi İsrafil Küçük, “Çok partili döneme geçiş sonrası milli iradeyi yavaş yavaş ikinci plana atıp devleti belirli grupların gücü ile idare eden bir anlayış gelişti. Fakat 2002 yılı itibariyle bu toprakların içinden gelen siyasetin içinde yoğrulmuş, milliyetçi, muhafazakar, liberal olarak tanımlayabileceğimiz bir iktidar geldi. Ve devletle birlikte toplumun da ihtiyacı değişti. 2002 sonrası devlet halkla dialogunu artırdı ve bürokrası ile vatandaş arasındaki kopukluktan doğan krizi yavaş yavaş çözdü. Halkın bu süreçte siyasete aktif destek vermesi güç odakları arasında bir çatışma ortamına sebep oldu. Dini gruplar genişleyen bu siyasi arenada elde ettikleri gücü devlete karşı kullanmaya başladı. Sonuç olarak darbe girişimi yaşandı fakat milli irade aktif desteğiyle devletinin yanında yer alarak yeni sisteme geçişin ilk mutabakat sinyallerini vermiş oldu.” dedi.

Yeni sistemin ülkeye ve millete hayırlı olması temennilerinde bulunan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, “Eğiten ve öğreten konumunda olan bizler için önemli olan zihni berrak, vatan millet şuuruna sahip, tarihini iyi bilen ve geleceği iyi analiz edebilen, her şartta yüzü doğruya dönük bireylerin yetişmesi için mücadele etmek. Gençler milli ve manevi değerlerle yoğruldukça bu tip girişimler karşılıksız kalmaya mahkûmdur.” diye konuştu.



Okunma sayısı: 2062