Ön yükleyici logo

HABER FOTOĞRAFLARI

Haber fotoğrafı
Yazı Fontu

Bursa’nın Fethi Semineri

Bursa’nın Fethi Semineri

Bursa’nın fethi kapsamında Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mimar Sinan Yerleşkesi Erguvan Salon’da “Bursa’nın Fethinin 691.Yılı” başlıklı konferans düzenlendi.

Bursa’nın tarihi sürecine ilişkin bilgiler aktaran konuşmacı Yaşar Güneş, “MÖ. 3. yüzyılda Bitinya Kralı Prusias tarafından kurulan kentin ilk adı “Prusa” idi. Dolayısıyla tarihi çok erken zamanlara dayalı bir kenttir Bursa. Gemlik ve Mudanya bu anlamda en eski yerleşim yerlerindendir diyebiliriz. Roma imparatorluğu sonrasında Bizans’ın kontrolüne geçen Bursa stratejik öneme sahipti. Kent üzerinden hem Marmara’nın kontrolü mümkündü hem de kent doğudan gelen ticaret yollarının Marmara üzerinden diğer bölgelere bağlandığı bir bağlantı noktası konumundaydı. 1071 Malazgirt zaferi ile Anadolu’ya yerleşen Türkler Kösedağ savaşıyla Moğol saldırılarına maruz kalmış ve Anadolu Selçuklu Devleti birlik örneği gösteremeyerek dağılmış ve beylikler dönemi başlamıştır.” dedi.  Anadolu’da kurulan Türk beylikleri arasında Osman oğullarını güçlü kılan unsura değinen Güneş, “Osmanoğulları Beyliğinin diğerlerinden sıyrılıp büyümesinin sebebi Bizans’a sınırı olan uç beylik olması ve Bizans’a karşı verdiği mücadelede Anadolu’daki diğer beylik halklarından destek görmesiydi. Söğüt-Domaniç bölgesinde bağımsızlığını ilan eden Osman Bey, civardaki birçok tekfurluğu ele geçirmişti. Fakat Osman Bey’in asıl amacı Bursa’yı feth etmekti. Düzenli bir orduya sahip olmayan Osman Bey, akıllı bir devlet adamı olarak kaleye saldırmak yerine bunun kuşatmayla mümkün olacağını ön görmüş ve şehri abluka altına almıştır. Bugünkü Kükürtlü, Gökdere civarı ve şehrin giriş-çıkış noktaları olan bölgelere hisar ve kaleler inşa ettirmiştir. Bununla da kuşatma sırasında dışardan gelebilecek saldırılar ve şehre gelebilecek yardımların önü kesilmiştir. Tam 23 yıl süren bu kuşatma süreci Bizans tekfurunun can ve mal güvenliği şartı ile sona erdi ve Bursa kendiliğinden teslim oldu.” diye konuştu.



Okunma sayısı: 2487